21 Şubat 2014 Cuma

Lancome Teint Visionnaire Fondöten


Günaydınlar...
Haftanın son günü sevimli bir Cuma gününden hepinize merhaba. Bugün incelememiz altında bir fondöten var. Lancome Teint Visinionnaire. Bu ürün cildi mükemmelleştiren kusursuz kapatıcı olarak nitelendiriliyor. Fondötenin içinde Visionnaire cilt bakım serumunda da kullanılan ve 10 yıllık bir araştırmanın sonucunda Lancôme tarafından keşfedilen LR2412 molekülünden %2 konsantrasyon oranında bulunmaktadır. Bu molekülün cilde bakım yaparak katkı sağladığı da önemle vurgulanan bir unsurdur. Yani böylece hem makyaj yapmış, cilt kusurlarınızı kapatmış oluyorsunuz hem de cildinize özel içeriği sayesinde bakım yapmış oluyorsunuz. Kullandıkça cildinizde bir değişim gerçekleştirerek siyah noktalar, gözenekler ve kırışıklıkların görünümünde azaltıcı etki yapar ve pürüzsüz, aydınlık ve homojen bir cilt tonu kazandırır ibareleride bu fondöten için kullanılmış.



Firmanın ürün için bu vaadelerinden sonra gerçek hayata dönüp incelemeye başlarsak fondötenimiz cam şişede ve diğerleri gibi 30 ml boyunda. Şişenin pompalı olması hijyen ve kullanış açısından gayet güzel. Pompa kısmı şeffaf. 2 pompa benim tüm yüzüme yetiyor, daha fazlasına ihtiyaç duymuyorum. Ürün yoğun değil. Gayet akışkan ve homojen bir yapıda. Gün boyu yüzümde ağırlık yapmadan duruyor. Sivilcelenme, yağlanma ya da başka herhangi bir yan etkisini görmedim. Bitişi glowy. Yani ıslak bitişli. Asla mat durmuyor. Bununla birlikte cildimi kurutmuyorda. Belki yağlı ciltliler bu ürünü pek sevmeyebilirler ama benim gibi normal cilde sahip olanlar için gayet başarılı.


Bu fondöteni övülmesinin yanında tercih etmemin diğer sebebi ise kapağının altında saklı olan hazinesiydi. Kapağının üst tarafını açtığınızda sizi bir corrector karşılıyor. Yani nam-ı diğer silici-düzeltici. Bu yüksek kapatıcılığa sahip correctorı kızarıklık, siyah nokta, koyu halkalar gibi çeşitli istenmeyen görünümleri anında azaltmak amacıyla yüzünüzün istediğiniz bölgesine uygulayabiliyorsunuz. Corrector olduğu için kıvamı biraz daha kremsi ve yoğun. Çok az miktarda kullanmanız yeterli. İçeriği C vitamini kompleksi ile geliştirildiği için koyu halkalara ve siyah noktalara karşı etkinliği de arttırılmış oluyor. Yoğun kıvamı yüzünden iyi dağıtamazsanız belki çizgilere dolma yapabilir ama iyi yedirdiğiniz takdirde pek çizgilenme yapmıyor. Gün boyunca da çok fazla bozulduğunu ve dağıldığını görmedim. Gayet güzel ve başarılı bir ürün olmuş bence.


Kapatıcının olduğu yerde minik birde aynası var. Çok kullanışlı ve şık düşünülmüş bence. Tek bir üründe hem yüzünüzü hem gözaltınızı kapatıp birde bu sevimli ayanasından yararlanabilirsiniz. Taşıma kolaylığı da cabası zaten :) 


Yanılmıyorsam bu fondötenin 10 a yakın renk seçeneği mevcut. Bendeki rengi 02 Lys Rose. Bej değilde daha bir pembe alt tonlu kendisi.


Yapısı yukarıda gördüğünüz ve belirttiğim gibi akışkan. Bir Rimmel Wake Me Up gibi yoğun kıvamlı değil. Yüzümde göstermek istediğim fotoğraflarımda içime çok sinmediği için elimde swatchladım. Nasılsa çekeceğim videolarda en kısa sürede duruşunu da net bir şekilde gösterebileceğim. Kapatıcılığı ve bitişi aşağıda görebilirsiniz. Damarlarımın kapandığı ve ıslak duruşlu olduğu gayet net görülebiliyor.



Sonuç olarak cilde yaptığı ya da yapacağı bakımı uzun vade de görebileceğim için kapatıcılık ve kullanış açısından sorarsanız ben bu ürünü gayet başarılı buldum ve sevdim. Biterse bir daha alır mıyım? Orası belli değil. Çünkü şu aralar en sevdiğim ve vazgeçemediğim fondötenim MUFE HD ile aşk yaşadığım için sadece onunla da devam edebilirim. Fakat 2. bir ürün için evet tekrar alınabilir. Siz bu ürünü denediniz mi? Aynı zamanda bakım yapan bu ürün hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hepinize mutlu hafta sonları :D

     Facebook : Tipikteraziblog
     Twitter :     Tipikteraziblog 
Instagram : Tipik Terazi

18 Şubat 2014 Salı

O.P.I Oje - PEACE & LOVE & OPI


Günaydınlar günaydınlar ve günaydınlar :) Sendromlu ve internetsiz bir pazartesiyi de atlattıktan sonra pırıl pırıl sıcacık bir salı sabahından hepinize merhaba diyorum. Bugün ki konuğumuz OPI ojelerin en güzellerinden birisi olan bir renk.  


Son zamanlarda özellikle aldığım çift renk yansımalı ojelerin en güzeli olan bu şekerin adı Peace&Love&OPI. Duo-Chrome yapıda olan bu oje yeşil ve mürdüm yansımalardan ibaret. Fotoğrafları çeşitli ışıklarda çekip tam renkleri yakalamaya çalışsam da sanırım güzelliğini tam yansıtmayı başaramadım.



Yukarıdaki flashlı çekim rengini en iyi belli eden fotoğraf oldu sanırım. Gördüğünüz gibi yeşili ve mürdüm rengi gayet açık bir biçimde belli oluyor. Ben bu ojeyi M.A.C Club fara benzettim. Aynen onun gibi yeşil ama kızıl kahve-mürdüm rengi yansımaları var.


Açık renk değil. Gayet koyu bir yeşil. Sürümü diğer OPI ojeler gibi çok kolay. Yapısı itibari ile biraz daha mat ve metalik. Ben bu tarz yapıları sevmediğim için üstüne top-coat geçiyorum ve hem istediğim rengi hem de parlaklığı yakalamış oluyorum. Çekilen resimlerde de üzerinde tek kat top-coat var.


Uzun süre gidecek ve çabuk çabuk bitmeyecek bu ojeyi gün gelirde bitirebilirsem ya da kurutursam şayet kesinlikle yeniden alırım. Kalitesi zaten tartışılmaz olan OPI ojeleri ve renklerini Sephora mağazalarından bulabilirsiniz. Siz bu rengi beğendiniz mi? Duo-chrome ojeleri seviyor musunuz? Mutlu haftalar...

    Facebook : Tipikteraziblog
     Twitter :     Tipikteraziblog 
Instagram : Tipik Terazi

12 Şubat 2014 Çarşamba

Real Techniques Setting Brush



Günaydın ballar, şekerler :) Bugün blogda Real Techniques fırçalarıma en son eklenen ama neredeyse elimden düşmeyen bir fırça var. Setting Brush. Bu minik sentetik kıllı fırçanın boyutu çok büyük değil. Bu yüzden yüzünüzde düzeltmek, ince ayrıntı yapmak istediğiniz her yer için uygun. Kıl yoğunluğu çok olmadığı için uygulamayı  kolayca yapabiliyorsunuz. Bunun yanında pudranızı, aydınlatıcınızı ya da sürdüğünüz ürünü yutmuyor. Uca doğru sivrilen bir şekle sahip. Diğer tüm fırçalar gibi ele oturması, kullanışı çok ergonomik. Yıkandıktan sonra kurumasında hiç ama hiç sıkıntı olmuyor. Ayrıca şimdiye kadar yıkarken tek bir kıl bile dökmedi.


Bu fırçayı göz altı kapatıcınızı sabitlemek için, aydınlatıcı uygulamak , düzeltmek istediğiniz yerlere küçük geçişler yapmak, elmacık kemiklerinizin altına ve burnunuza ve gerek gördüğünüz her yere kontür yapmak için hatta allık sürmek için bile kullanabilirsiniz. Ben bu işlemlerin tümü içinde kullanıyorum fakat bu ara ayarlamayı çok iyi yapıyor olmam dolayısıyla sürekli kontür  için kullanır oldum. Küçük küçük dokunuşlarla sizi asla maymuna çevirmeden istediğiniz sonuca tam anlamı ile ulaşmanızı sağlıyor.


Fırça ile ilgili yaşanacak tek sıkıntı stoklarda çok çabuk tükenmesi. O kadar uzun zaman bekledim ki kendisine kavuşabilmek için :) Cloud10Beauty de bulamadığım için bunu Feelinique' den almak zorunda kaldım. Fakat son gelen haberlerle birlikte umarım Migroslara bu fırçada gelmiştir ya da gelir ve bende 2. sini alabilirim diyorum. O kadar pişmanım ki bir tane daha sipariş geçmediğime. En çok elimin gittiği tek fırça kesinlikle Setting Brush. Dolayısıyla bana sorarsanız "Alınmalı mı?" "Lazım mı?" diye KESİNLİKLE diyorum. Asla pişman olmazsınız. Peki sizde bundan var mı? Memnun musunuz ?

    Facebook : Tipikteraziblog
     Twitter :     Tipikteraziblog 
Instagram : Tipik Terazi


10 Şubat 2014 Pazartesi

El Yapımı Taşlı ve İncili Kolye


Merhabalar... Yeni bir haftanın ilk gününde sizlere bayılarak aldığım şıkır şıkır kolyemi göstermek istiyorum. Normalde hiç kolye takmayı sevmeyen ben nedense son zamanlarda farklı kolye modellerine takmış durumdayım. İşte yine acaba farklı ne bulabilirim diye gözlerimi dört açmış dükkanların camlarına dik dik bakarken bu güzellikle karşılaştım ve soluğu içeride aldım.Her zaman söylediğim gibi taş, pul, boncuk ve ışıltı manyağı olan ben bu kolyeyi hem günlük hem de özel günlerde kullanırım diye hemen alıverdim. Kombinleyebilmek içinde yanına basit ama bence şık olan tek inci küpelerden ekledim.


Aldığımdan beri aşk yaşadığım kolyemin boynumdaki görüntüsü bu şekilde. Şirinyer SüsPüs mağazasından aldığım bu şıklığı siz beğendiniz mi? Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Sevgiyle kalın :))))

     Facebook : Tipikteraziblog
     Twitter :     Tipikteraziblog 
Instagram : Tipik Terazi

5 Şubat 2014 Çarşamba

EDP ya da EDT


Parfümler... Hayatımızın vazgeçilmezleri. Yolda salına salına yürürken kim istemez ki misler gibi kokmayı ya da durdurulup "Parfümünüz nedir? " diye sorular almayı. Kimisi daha ağır, kimisi daha kalıcı, kimisi fresh,  kimisi belkide yok gibi. Notalarının etkisi her ne kadar fazla olsa da EDT ya da EDP ayrımı da parfümünüzün kalıcılığını etkileyen bir unsur.

EDT ve ya EDP arasındaki farkı tam bilmeyenler için açıklama yapmak gerekirse;

EDT... Eau de Toilette kısaltmasıdır. İçerisinde %10 a kadar esansın bulunduğu parfümler EDT olarak adlandırılırlar. Türkçe meali Tuvalet Suyu demek :) Fransızlar şehirlerindeki tuvalet kokularını gidermek için EDT leri yaratmışlar ve adınıda doğal olarak böyle koymuşlar. Esansı az olduğu için haliyle alkol oranı daha fazla olan EDT ler EDP lere göre daha az kalıcı olmaktadırlar. Fiyat olarak ise daha ucuzdurlar. Daha hafif oldukları , daha çabuk kayboldukları ve dolayısı ile ağırlaşmaya fırsat bulamadıkları için daha çok yazın tercih edilirler. Ama sadece EDT kullanmayı sevenlerde yok değil. Daha hafif kokulardan hoşlananların, parfüm sonrası baş ağrısı yaşayanların seçimi genelde EDT lerden yana olabilir. 

EDP... Fransızca Eau de Parfüme kısaltmasıdır. İçerisinde %20 ye kadar esans bulundururlar. Bu yüzden daha kalıcı ve  malesef daha pahallıdırlar.

Buna istinaden ben her aldığım parfümün EDP olmasına çok dikkat ederim. Zaten tenimde parfüm çok uzun süre kalmadığı için EDT kullandığımda daha da verimsiz biz sonuç çıkıyor ortaya ve buda beni sinirlendiriyor :) Bununla birlikte oryantal kokular da birinci önceliğimdir. Çünkü bence yine en kalıcı olanları en ağır olanlarıdır :) Peki siz ne düşünüyorsunuz? Sizin tercihiniz EDP den yana mı EDT den mi? En çok sevdiğiniz parfüm hangisi ?

4 Şubat 2014 Salı

Flormar Bordo Oje/ En Sevdiğim Bordo



Hepinize Günaydın ...

Bugün sizlere en çok sevdiğim bordo ojemi gösternek istedim. Her ne kadar her renkten ojeyi beğenip alsam da iş sürmeye geldiğinde tırnaklarıma ya  kırmızı ya siyah sürmüş oluyorum  ya da French yapıyor  buluyorum. İşte düz renklerde en çok sevdiklerimden  bir tanesi de Flormar'ın bu ojesi. Ojenin yapısı da fırçasıda tıpkı diğerler Flormar ojeler gibi. Sürümü kolay. 2 katta rengini tam veriyor. Kurumasıda orta halli. Bu kadar koyu olmasına rağmen üzerine top coat uyguladığınızda 2-3 gün bozulmadan tırnaklarınızda kalıyor. 


Numarası 385. Ne kırmızı ne de çok koyu bir bordo. Bence tam kıvamında. Her renkle her kıyafetle bu rengi kombinlemeye bayılıyorum. Siz bordo renk oje seviyor musunuz? En çok sevdiğiniz marka ve numara nedir haydi paylaşın benimle :) Herkese mutlu günler...