30 Eylül 2013 Pazartesi

ERKEN DOĞUM GÜNÜ SÜPRİZİ

Hepinize iyi pazarlar...

    Blogda çeşitli yerlerde 1 Ekimin doğum günüm ve aynı zamanda düğün günüm olduğundan bahsetmiştim. İşte bu sene 1 Ekim hafta içi Salı gününe denk geldiği için sevgili eşim bana sürpriz yaparak arkadaşlarımızla dün gece İnciraltı Turkuazda  yer ayırtmış. Sağ olsun var olsun :)) Çok eğlenceli ve yine harika bir geceydi. Sevgili Mikropla güldük eğlendik mutlu olduk. Bu geceye katılan, bana değer veren hediye alan, davet edilip gelemeyen yanımda olmak isteyen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız, iyiki sizi tanıdım. Daha nice yaşlarıma sizlerle girmek dileğiyle. Hepinizi çok seviyorum. Ama tabi seni bir ayrı seviyorum hayatım...Ve  beni okuyan takip eden sizler. Umarım daha bir sürü doğum günümü size yazarak ve sizlerle de geçiririm.


 Buket ve Nilay' la :) Hediyelerimin üstünden çıkan kurdeleleri kafamıza yapıştırırsak...
 3 çatlak başka ne yapabilir ki :)


 Nilay'cım ben ve Buket'cim :) Kuzularrrrrr :)


 Ezgimmmmmmm :)


 Pastadaki şaleleden fotoğraf pek net çıkmamış ama...


 Allahım sağlık, huzur ve mutluluğu yuvamdan eksik etmesin inşallah...


 Herşeyim CEM'immmm :)






27 Eylül 2013 Cuma

DURU PERFUME DUŞ JELİ


Hepinize Merhaba!

    Bugün sizlere çok basit bir üründen bahsetmek istiyorum. Ne çok pahalı, ne farklı sıradan bir duş jeli ama acaba adının hakkını veriyor mu dersiniz? Kokusuna bakmadan aldığımız birşey kaldı mı acaba bu hayatta :) Parfümler, deodorantlar zaten fix ama artık deterjan, nemlendirici, saç kremi, el kremi vs. vs. daha sayabileceğimiz bir sürü üründe elimize aldığımızda kapağını açınca ilk baktığımız şey koku. İşte Duru' da bunu iyice bellemiş olacak ki karşımıza Beren Saat'e milyarlar vererek parfüm kokusu kadar kalıcı iddiası ile ürün  tanıtımı yaparak  Duru Perfume Duş Jelini çıkardı.

    Tabi biz de bunun karşısında ne yaptık hemen denemek için market raflarından bir adet kaptık :) Derhal eve geldik yıkandık paklandık... Peki sonuç? Ben orkide kokulusunu aldım. Ağır hatta ciddi ciddi kadınsı bir koku bile diyebilirim bunun kokusu için. Duş esnasında güzel güzel kokuyor evet. Ama duştan çıktıktan 10 dk sonrasında  parfüm kokusunu bırakın valla ben duş jelinin o hafif kokusunu bile alamamaya başladım. Durup durup acaba kokuyormuyum diye kendimi tazı gibi koklamaktan da mahvoldum :) Yani sonuç benim tenim için hüsran oldu  :(

   Siz bu ürünü denediniz mi? Deneyenler ne düşünüyorsunuz lütfen paylaşın benimle. Herkese mutlu haftasonları :)

14 Eylül 2013 Cumartesi

SEPHORA TIRNAK ETİ İTİCİ TAHTA ÇUBUKLAR

 
 
Herkese günaydın...
 
    Geçen günlerde yine bir Sephora alışverişimde bu manikür çubukları dikkatimi çekti. Yıllardan beri evde manikürümü ve pedikürümü hep kendim yaparım. Tırnak etlerimi itmek içinde ya törpümün ucunu ya da arkasını kullanırım. Son zamanda kendime Solingenin itici metal bir çubuğunu aldım ve daha işlevsel olduğunu düşündüm. Ama hiç memnun kalmadım. Evet etleri çok iyi itiyor ama aynı zamanda tırnağımın üst katmanını zımpara yapar gibi soyuyorda soyuyor. Bir kere kullandıktan sonra oda çekmecenin bir köşesini boyladı ve şu an nerede olduğunu hiç bilmiyorum. Bu tahta çubuklar çok hoşuma gitti ve bir şans verip aldım. Yukarıda gördüğünüz gibi 10 tanesi bir paketi oluşturacak şekilde satılıyorlar. Çubukların iki tarafıda farklı şekillerde. Öyle kürdan gibi değil gayet iyi bir kalınlığa sahipler. Bir paket fiyatı 8,5 TL olsa gerek.

 
    2 gün önce duştan çıkınca gayet yumuşamış tırnak etlerimi itmek için hadi bakalım dedim görelim sizi :) Fakat nedense ben ilk kullanımda çok da memnun kalmadım bu üründen. Evet sağlıklı olabilir ama performans konusunda törpümün ucuyla yarışabileceğini sanmıyorum. Ellerim yaş olmamasına rağmen ilk elimi yaptıktan sonra çubuğun ucu kıvrıldı ıslandı gibi oldu bende anlamadım. Etlerimi yeteri kadar itmedi, pratik olmadı, işimi kolaylaştırmadı. Yani sonuç olarak ben bu işi bunlarla beceremedim. Acaba ben mi bir yerde hata yaptım. Siz manikürünüzde nasıl iticiler tercih ediyorsunuz? Bundan deneyeniniz var mı?

10 Eylül 2013 Salı

2. KEZ MİMLENDİM

   Hiç mimlenmedim derken bugün 2. si geldi. Sevgili blogger arkadaşım SoftFashion beni mimlemiş. Yaşasınnnnn diyorum kendisine çok çok teşekkür ediyorum ve cevaplara başlıyorum.

1) Blogunuzun adı ve linki?

Tipik Terazi. www.tipikterazi.com

2)Ne kadar süredir blog yazıyorsunuz?

İlk paylaşımımı Nisan başında yaptım. Ama blogu kurmaya karar vermem ve oluşturmam Mart sonuydu. Yani 5.5 ay falan oldu.

3) Kilo problemi yaşadığınız zamanlar oldu mu?

Buna kilo problemi yaşamadığınız zaman oldu mu desek daha kısa bir zaman dilimini kapsar sanırım. Çok yaşadım hala yaşıyorum :)
4) Formada kalmak için nasıl bir yöntem uyguluyorsunuz?
Formda kalamıyorum ki :)
5)Hayatınızın bir döneminde hiç zayıflama hapı v.b destek ürünleri kullandınız mı?
Evet. Bir çok şey denedim. Ve içlerinden biri zamanında çok işe yarayıp bana 14 kilo verdirmişti. Daha sonra dikkat etmediğim için 10 kilosunu yine geri aldım :(
6) Güzelliğinizle ilgili düzenli olarak uyguladığınız bakım kürleri var mı?
Saçlarım için kendi yaptığım bir kür var.  Blogumda paylaşmıştım. Onu yaparım.
7) Vazgeçemeyeceğiniz kozmetik ürünleri?
Sanırım kozmetikte kolay kolay vazgeçebileceğim bir şey yok. Ama en sevdiklerim pudra, allık, rimel, siyah göz kalemim, ve glosslar...
İşte benim cevaplarım :D Bende ;

Merve Yıldız     mimliyorum. :)))))))

8 Eylül 2013 Pazar

VE İLK MİMİM

   Kozmetik Tutkunu blogunun sahibesi Sezen yeni blogerlar etkinliği çerçevesinde beni de mimledi. Bu benim ilk mimim ve çok heyecan yaptım. Böyle bir fikir ortaya sunduğu ve hayata geçirdiği için kendisine çok çok teşekkürler :) Gelelim cevaplara ;

1) Kısaca kendini tanıtırmısın?

Aytül MERSİNLİ. 1 Ekimde hem doğum günü hem düğün günü olan biri olarak 29 yaşımı doldurmakla birlikte tam bir yıllık evli olacağım :) Lisans mezunu , atandığı için tezini yazamayan ve yüksek lisanstan atılan, 4.5 yıllık devlet memuru aslen Manisa Turgutlu'lu ama eş durumu dolayısıyla bundan böyle İzmirliyim.

2) Blog yazma fikri aklına nereden geldi?

Aslında çok blog takip eden biri değildim.Arkadaşlarım sayesinde blog bakınma alışkanlığı edindikten sonra kozmetiğe ve alışverişe olan düşkünlüğüm sonucunda baktım ki elimde inanılmaz değişik ürün scalası oluştu bende bloger olabilirim dedim ve 2 günde karar verip başladım.

3) Blog içeriğin nedir?

Genel hatlarıyla komzetik. Ama bir kadın olarak aslında kadına dair herşey. Alışveriş, moda, bakım, kozmetik, yemek, ikram tarifi, püf noktalar yani o an aklıma ne gelirse.

4) Hangi konularda yazılar okumak hoşuna gider?

Hiç farketmez. Günlük tarzında yazılan yazılarda okurum kozmetik yazılarıda yemek tarifide. Yeterki düzgün bir dille ve içten yazılsın.

5) Kitaplarla aran nasıl? En son okuduğun kitap nedir?

Kitaplarla aram inanılmaz iyidir. Eşimle D&R ın ya da herhangi bir kitap mağazasının önünden geçerken birbirimizi çekeriz. Çünkü biliriz ki içeri girersek mutlaka bir kitap alıcaz. Ve evde şuan sırayla okunmayı bekleyen tam 15 kitabım var. O sayı kolay kolay aşağı düşmüyor. Çünkü yine de kendimizi o mağazaların içinde buluyoruz. En son değişik bir şey yaparak 3 kitabı aynı anda okumaya başladım. Biri işte biri evde biri de otobüste giderken falan :) Kürk Mantolu Madonna, Gözlerini Sımsıkı Kapat ve Kelebek.

6) Modayı takip edermisin? Moda deyince ne anlıyorsun?

Modayı hem takip ederim hem etmem. Moda olan şeylerle ilgilenirim bilirim ne moda ama bana yakışmıyorsa illa alıp giymem ya da kullanmam. O yüzden modaya uymak zorunludur diye bir felsefemde yok. Yakışmıyorsa ya da güzel değilse giymeyeceksin arkadaş :D Hal böyle olunca bence moda insanın kendine yakışandır diyorum.

7) Peki ya kozmetik deyince?

İşte orada durup düşünmek yok bende. İhtiyacım var mı yok mu hiç umrum olmaz. Kafaya koydum mu yeni birşey çıkmış mı ne yapar eder alırım. Kozmetik en büyük tutkum ve pahalı diye bir kavramım yok. Aslında bundan hiçte memnun değilim :(

8) Ne tarz müziklerden hoşlanırsın?

Pop ve sanat müziği en sevdiklerim.Alternatif ve rock ta bazı şarkılarda olabilir.Ama en dinlemediğim tarz sanırım türküler.

9) Bloguna ilişkin yapmak istediklerin? Kendini geliştirdikten sonra ne düşünüyorsun?

Tabi ki ilk isteğim daha profesyonel bir bloger olmak. Belki burada başarılı olursam ilerde bir kanal açıp videolar çekebilirim. Ürünleri doğru tanıtıp herkese yardımcı olabilmek.

10) İyi bir bloger olmanın yolları?

Ürünler hakkında iyi ayrıntılar verip doğru tanıtmak. Gerçekten kullandığın ürünleri yorumlayıp sadece memnun kaldıklarını değil beğenmediklerini de paylaşabilmek.

11) Blog dünyasında gördüğün en büyük yanlışlar?

Samimiyet adına yapılan çekilişlerde saçma sapan bazen kullanılmış bazen de laf olsun diye verilen  hediyeler. ( Herkes aynı şeyi yapmıyor tenzi ediyorum) Reklam olsun diye firma tarafından gönderilen ürünün çoğu zaman kötü yönlerinden bahsedilmemesi. 

12) Bu etkinlikten tam olarak beklentin nedir?

Yeni isimler tanımak yeni bloglar keşfetmek ve belki de  yeni ama samimi gerçek arkadaşlıklar kurmak.

13) Bulunduğu şehirdeki diğer blogerlarla görüşme ayarlansa?

Hiç düşünmeden giderim ve çok mutlu olurum :)

14) Kendinle ilgili 3 olumlu 3 olumsuz özellik?

Olumsuz: Kafaya bir şeyi taktıysam ya o gün ya ertesi gün onu yaparım sonucu iyimi kötümü o an hiç düşünmem. alışverişte durum çüşüm yok tabiri caizse bundan da hiç memnun değilim. Kilo problemime karşı adam akıllı savaşmayı bir türlü öğrenemedim :(

Olumlu: Sıcakkanlı, iyi niyetli, hediyeleşmeyi seven, konuşkan, kendiyle barışık ve dalga geçebilen biriyim ( 3 den çok oldu ama daha saysam sayarım ne de olsa kendimi met ediyorum :D  )

15) Bu tarz etkinlikler nasıl geliştirilebilir?

Ara ara etkinliği yeniler için tekrarlamak soruları belki yenileriyle değiştirmek ve mümkünse yüz yüze görüşmeler ayarlayarak.

3 Eylül 2013 Salı

SEPHORA ASETONSUZ TIRNAK CİLASI TEMİZLEYİCİ


Günaydınlar!

   İki eliniz kanda da olsa yapmaktan üşenmeyeceğiniz ve araya mutlaka sıkıştıracağınız şeyler vardır ya hıhh işte oje sürmekte benim için öyle. Özellikle ellerimde ojesiz gezdiğim çok çok nadirdir. İki arada bir derede ne yapar eder tek kat da olsa sürerim ojemi. Sürdüğüm oje de 2 günden fazla durmaz elimde kolay kolay. Sürekli yenilerim. Hal böyle olunca sürekli sür sil - sür sil derken ne oje çıkarıcı dayanıyor ne de bu silme işlemlerine tırnaklar. İçeriğinde aseton bulunan çıkarıcıların da zararlı olduğunu duyduktan sonra denediğim bu tarz ürünlerin hiç birinin  tek seferde oje çıkarmada başarılı olamadıklarını gördüm. Hele ki kırmızı ya da koyu renk ojeleri çıkarmak bir ölüm oldu. Bu sefer Sephora alışverişimde varlığını bildiğim fakat daha önce hiç kullanmadığım tarzda Asetonsuz bir temizleyici aldım. Bu kutunun içinde siyah, sıvı çıkarıcıya bulanmış bir sünger var. (Fotoğrafını çekip size gösteremedim çünkü sünger siyah olduğu için fotoğraf bir türlü netlenmedi ve hiç bir şey belli olmadı) Parmağınızı içene sokup sağa sola çevirmeniz yeterli. Alırken tereddütlerim oldu. Özellikle yine kırmızı ve koyu ojelerde acaba tırnak diplerini iyice temizler mi diye. Ama evet kıyı kısımları da gayet güzel temizliyor. Bu tarz ürünlerin en büyük sıkıntısı ayaklarınız için kullanamamanız. Ama elde yarattığı pratiklik tartışılmaz. Üstelik kış aylarının yaklaşmasıyla ayaklarımıza oje sürme oranımız düşecekken bunu çok fazla düşünmedim.

    Kırmızı oje çıkardığınızda büyükçe bir parça pamuğa çıkarıcı döküp sonra bide oje kalıntısı bulaşan parmaklarımızı temizliyoruz ya bunda öyle bir şey yok. Ne tırnakta kalan oje kalıntısı ne parmaklara bulaşan renk artıkları. Sephora mağazalarında bu ürünün fiyatı 19.5 TL. Çok da uzun bir süre dayanacak gibi görünüyor. Siz ne tarz oje temizleyiciler kullanıyorsunuz? Bundan daha önce kullanıp memnun kalan var mı?

2 Eylül 2013 Pazartesi

TAŞLI TELEFON KORUYUCU


Hepinize Merhaba!

   Nerede taş pul boncuk varsa o mutlaka benliktir diye söyleyip duruyorum. İşte bir kanıtı daha :) Taşlı telefon koruyucularına bayılıyorum. Eski akıllı telefonuma uygun hiç böyle şeyler bulamazken bildiğiniz kahroluyordum. Sırf bu yüzden telefonumu değiştiresim geliyordu. Taki eşim bana yeni bir telefon alana kadar. Artık istediğim gibi koruyucu bulabiliyorum. Hemde tam benlik :D



   Bu düz beyaz taşlı olan. Kıyafete göre koruyucu değiştiren birisi olarak bunu daha klasik giyindiğimde kullanırım diye düşündüm. Daha sade ama daha parlak daha gösterişli :)

 
   Buda günlük ya da spor giyindiğimde kullanacağım koruyucum. Çocuk gibi olsa da sevimli şeylere bayılıyorum. Mickey ve Mini Mouse a ayrı bir sempatim var ve belli oluyor sanırım. Üstelik bunların tanesi telefoncularda ve mağazalarda 20 - 25 TL den aşağı değilken ben 10 TL ye aldım :) Çünkü toptancısını yani kaynağın buldum. İçeri girince ay o mu olsun ay bu mu derken gözünüz dönüyor. Peki siz kılıf yada koruyucu seçerken neleri tercih ediyorsunuz? Bunları beğendiniz mi?